Hepimizin bildiği gibi Chanel markasının kurucusu, 1883-1971 yılları arasında yaşamış fransız moda tasarımcısı kendisi.. "Yüzyılın en önemli 100 kişisi" arasına girmeyi başarmış, Atatürk'ün isteği üzerine Türk Silahlı Kuvvetleri Üniformalarını da tasarlayan değerli insan.
Çok klişe bir söz belki ama gerçekten de özellikle eski kadınlardaki zerafet, özgüven,zorluklarla başa çıkma mücadelesi şu anda yok.
Gabrielle Coco Chanel, bunun en iyi örneklerinden biri.
Erken yaşta annesini kaybetmiş, manastırda katı bir eğitim görmüş,bu zorlu hayata 18 yaşında bir dur demek istemiş ve kardeşleriyle beraber eve çıkmış...
İlk olarak dikiş öğrenen gabrielle, terzilik yapmaya başlamış, sonrasında tutkulu aşklar yaşamış.
Bir aşkıyla beraber gece bara gittikten sonra sevgilisinin "benim için şarkı söyler misin?" isteği üzerine sahneye çıkmış ve piyaniste; "Coco'yu Trocadero'da kim gördü" şarkısını biliyor musunuz diye sormuş, o şarkıyı söyledikten sonra da sevgilisi "sen artık Coco olacaksın" demiş.
Coco Chanel'in doğumu bu şekilde olmuş..
Sonra ayrılmışlar ve başka bir aşkının öncülüğüyle şapka dükkanı açmış..Zaman geçtikçe büyüyen bir efsane olmuş..
Geçmiş yıllarını harika bir hayata dönüştürmüş, ama yine de pek mutlu olamamış, aşkta hep kaybetmiş çünkü.
"Bu kadar ünüm ve servetim olacağına keşke bir kocam olsaydı" demiş.
Moda dünyasında ise koca bir dev olmuş, kadınlara ilk kez pantolon giydirmiş,1. dünya savaşında hemşirelerin daha rahat hareket edebilmeleri için mini etek tasarlamış,Avrupa'da beyaz tenli olmanın "soyluluk" sayıldığı zamanlarda bronz tenle dolaşarak bronzluğun da öncülüğünü yapmıştır aslında..
1971 yılında yaşlılığa dayanamayarak vefat etmiş.
Çok güzel sözlerin de sahibidir..

 ” Moda geçer stil kalır."
“Parfümü öpülmek istediğiniz yerlere sıkın.”
" Moda sokaklara ulaşmıyorsa moda değildir."